22 Eylül 2016 Perşembe

Hollanda


 Hollanda soguk iklimli bir ulke diye, sahili yok saniyorsaniz cok yaniliyorsunuz .. Bembeyaz kumlarla kapli uzun sahillere sahip bir ulke kendisi. Ulkenin onde gelen sahil sehirlerinden birisi Den Haag'a cok yakinda bulunan Scheveningen sehridir. Sahil boyunca bir suru guzel kafelere ve restaurantlara sahip, dunyaca unlu otellerin ve cok guzel alisveris merkezlerinin bulundugu sirin bir sehir. Biz bu hafta sonu oradaydik. Hava 8 derece olmasina ragmen  sehir yabanci ve yerli bir suru turiste ev sahipligi yapiyordu. Her yer cok kalabalikti. Bu yuzden sahildeki kafelerde yer bulmakta zorlandik.







 Yazin bile suyun soguk oldugu  kuzey denizine, daha ilkbaharin baslarinda girmeye kalkisirsaniz; sonuc birkac saniye icinde denizden ne kadar uzaga kosacaginizi gormeniz ve sizi kameraya alan arkadaşınız kahkahalariyla sonlanir.. Yapmayin, ben yaptim siz yapmayin :)








Shopping by the sea; sahilde bulunan ve hediyelik eşyalar alınması için ideal..






Sahil boyunca sizi heykel ve yapıtlar karşılıyor..






Bu fotografta gordugunuz saray gorunumlu yapi dunyaca unlu Steigenberger Oteli. Cok buyuk ve ihtisamli bir otel. Ayrica yine fotografta gordugunuz Crazy Pianos isimli bar, Hollandanin meshur gece kluplerinden bir tanesidir.

                Eger oyunlara merakiniz varsa unlu Holland Casino'da sahile cok yakindadir.





Kuur Thermen Vitalizee oteli Scheveningen bulvarında bulunan,okyanusu seyredeceğiniz manzaralı  lüks otellerden biri..




Son olarak Scheveningen'a kadar gelmisken, Den Haag'in unlu kahveli hopjelerini tatmayi unutmayin :)




-

Hollanda'da gezilecek yerler


Dünyaca ünlü balmumu müzesi olan Madame Tussauds Müzesi’nin Amsterdam şubesi Dam Meydanı’nda yer alıyor. Müzede kraliyet ailesinden, ünlü sanatçı, oyuncu ve sporculara birçok ismin bal mumu heykelini görebilirsiniz. Burası daha önceden Madame Tussauds Müzesi gezme şansı olmayanlar için eğlenceli bir seçenek seçenek olabilir.











17. yüzyıl Hollanda sanatına adanmış en geniş koleksiyonun yanı sıra Ortaçağ’dan günümüze uzanan ilgi çekici eserlerin de sergilendiği Hollanda Ulusal Müzesi olanRijksmuseum, Amsterdam’ın en ünlü ve önemli müzesi. Dünyanın en büyük Felemenk sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapan müzede birçok değerli eseri inceleyebilirsiniz



Hollanda Tanıtım Yazısı


Hollanda'yı merak edenler için kısaca bahsedecek olursam:

Bir milyondan fazla nüfusu olan şehir, Hollanda’nın finans, kültür, sanat, turizm merkezidir. “Kuzeyin Venedik’i” olarak da adlandırılan Amsterdam bu yakıştırmayı şehirde yer alan 1500’den fazla köprüye ve şehrin mimarisine borçludur. Kanalları, bisikletleri, parkları ile farklı bir atmosfere sahip olan bu Avrupa kenti özellikle son zamanlarda popüler bir turizm merkezi olmuştur.
Birçok Avrupa ülkesine yakın olması ve fiyatların nispeten daha uygun olması nedeniyle tercih edildiği düşünülen Amsterdam her yıl yaklaşık olarak 4 milyon turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Amsterdam Tarihi: Amsterdam tarihi küçük bir balıkçı kenti olan bir şehrin popüler bir Avrupa kentine dönüşümünü anlatan bir hikayedir. Amsterdam tarihi 13. yüzyılda bu bölgeye gelen maceraperestlerin şehri inşa etmeleri ile başlar. Bot inşası ve bira yapımının yaygınlaşması ile Amsterdam’a gelen kişi sayısı artmıştır. 14. yüzyılda ekonomik gelişim devam etmiştir. Bu dönemde balıkçılık da önemli bir gelir kaynağı haline gelmiştir.
Amsterdam tarihinin renklendiği ve şehrin hızla geliştiği dönem ise 15. yüzyıla denk gelir. İspanyolların Antwerp’i alması ile birçok zengin Yahudi Amsterdam’a kaçmıştır. Bu kişilerin getirdikleri ekonomik canlılık ile başka ülkelere ticaret seferleri yapılmaya başlanmıştır. Bu hareketliliğin devamı olarak dünyanın ilk çok uluslu şirketi olan Doğu Hindistan Şirketi kurulmuştur ve böylece Amsterdam altın çağını yaşamaya başlamıştır.  Bu dönemde şehirdeki kanal ve köprülerin çoğu inşa edilmiştir.
17. yüzyılda ülkede ekonomik durgunluk yaşanmaya başlanmıştır. Ayrıca Fransız ve İngiliz saldırıları da şehri etkilemiştir. Fakat 1876 yılında Kuzey Deniz Kanalı’nın inşası ile Amsterdam’ın diğer ülkeler ile deniz bağlantısı sağlanmıştır. Limanlar ve deniz ticareti önem kazanmıştır. Bu dönemde önem kazanan bir diğer ticaret kolu da Afrika ile elmas ticaretidir.
Bu yeni gelir kaynakları ile Amsterdam tarihinde mimari, sanat ve kültürün önem kazandığı ve bu alanlara ait eserlerin yapılmaya başlandığı yeni bir döneme girilmiştir. Bu dönemde yapılan mimari eserler arasında Amsterdam Merkez İstasyonukonser salonu, tiyatro Carre ve Hotel America bulunmaktadır.
20. yüzyılın başında şehir mimarisi yenilenerek daha güzel hale getirilmiş ve şehir genişletilmiştir. I. Dünya Savaşı Amsterdam ve Hollanda’yı en çok gıda yetersizliği hususunda etkilemiştir. 1930’larda işsizlik nedeniyle isyanlar çıkmaya başlamıştır. II. Dünya Savaşı ise I. Dünya Savaşı kadar az etkilemedi şehri. Ekonomik, mimari, kültürel, sağlık ve daha birçok açıdan Amsterdam tarihi etkilenmiştir. Bu dönemde Yahudilerin hayatlarını kaybetmesi nedeniyle şehrin nüfusu %10 oranında düşmüştür.
2. Dünya Savaşı’ndan sonra şehir göç almaya başladı ve nüfus içerisinde Türk, Surinam ve Faslı çoğunluklar oluşmaya başlamıştır. Günümüzde ülkenin turizm, kültür, sanat, ekonomi merkezi olan Amsterdam nüfusu 180 farklı ülkeden topluluklar tarafından oluşturulmaktadır.

Yakaladığım Uçak Kareleri

Avrupa gezisi öncesi

Havalimanında yakaladığım bir kaç kare...





















Başlangıç

Eğer kalmamışsa sağlam bir dal, içilecek temiz bir su, sarılacak bir el, doğrul yatağından aç pencereni, güneş doğacaktır birazdan.

Mountain Ararat

Dağı,Ararat (Selçuklular döneminde; Eğri Dağ, resmi adıyla Büyük Ağrı Dağı), Türkiye'nin en yüksek dağıdır. Zirvesi 4 mevsim boyunca erimeyen kar ve takke buzulu ile kaplı volkanik bir dağ olan Ağrı Dağı, Türkiye'nin doğu ucunda, Ağrı ilinin sınırları içerisinde yer almaktadır. Dağ, İran'ın 16 km batısında ve Ermenistan'ın 32 km güneyindedir.

Havacıdan Uçmanın Tanımı

AŞKIN DİĞER ADI UÇMAK

Hani seversin birini delicesine bağlanırsın ona bırakamazsın. Ondan ayrı kaldığın zaman çarpmaya başlar
kalbin güm güm diye. Sanki yerinden çıkacakmış gibi... Anlayamazsın bir anda unutur gidersin herşeyi, aklında bir tek o kalır.
Bizde öyle bağlandık havacılığa herşeye rağmen sevdik işte, bırakamadık, onsuz bir hiç gibiydik. Yeri geldi attık kendimizi2
çektik fırlatma koltuğumuzu bıraktık yeşil, mavi örtüye kimi zamanda güldük işte çelik kanatlar altında çırpındık
kendimizce. Bazende saniyelere bağlı kaldı hayatımız, kararımız, herşeyimiz. Bozmadık disiplinimizi bozmadık istikrarımızı
bir kuş misali çırpındık hür kanatlarımızla. Bazen ise karanlık bir ortamı aydınlatan ışık gibi saçıldık etrafa. Ama
şunu asla unutmadık ki bulutların üstünde bizim için her zaman yeniden doğan bir güneş vardı..
 

Yusuf Çelik Template by Ipietoon Cute Blog Design